Kutup bölgeleri dünyamızın doğal döngüleri ve özellikle iklimlerin düzenlenmesi açısından gezegenimiz için hayati önem taşıyan bölgelerdir. Arktik 4 milyon nüfusu ile kıyıdaş ülkelerin egemenliği altında karalarla çevrili bir okyanus iken, Antarktika hiçbir ülkenin bayrağı altında olmayan, dünyadaki tatlı suyun %70’ini buz olarak barındıran, Türkiye’nin 17 katı büyüklüğünde bir kıtadır. 1959’da imzalanan antlaşma ile barışa ve bilime adanan beyaz kıta, antlaşmaya taraf olan 54 ülke ile birlik içinde yönetilmektedir.
Ne yazık ki, özellikle Arktik olmak üzere, kutup bölgeleri küresel iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgeler arasındadır. Atmosferde artan sera gazları seviyeleri ortalama sıcaklıkların artmasına ve kutup bölgelerinde buzulların ve deniz buzlarının erimesine yol açarak okyanus akıntıların etkilemektedir. Bu durum da dünyanın orta enlemlerinde kuraklıklar veya tam tersi yoğun yağışlar gibi ekstrem hava olaylarını tetiklemektedir. İşte bu nedenle, her ne kadar ülkemizden binlerce kilometre uzakta olsa da bu bölgelerde yaşanan olaylar bizleri yakından ilgilendirmektedir.
Türkiye Antarktika Antlaşmasını 1959 yılında imzalayarak taraf olmuştur. 1960’lı yıllardan bu yana Türk bilim insanları bireysel girişimleriyle kutup bölgelerinde bilimsel araştırmalar gerçekleştirmiştir. Ülkemizde konuyla ilgili ilk birim olan Kutup Araştırmaları Uygulamalı Araştırma Merkezi, İstanbul Teknik Üniversitesi çatısında kurulmuştur. 2017 yılında ulusal kutup araştırmaları faaliyetleri T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından himaye altına alınarak desteklenmiş ve bu noktadan sonra çalışmalar büyük ivme kazanmıştır. Aynı yıl içerisinde ilk Ulusal Antarktika Bilim Seferi (TAE-I) gerçekleştirilmiştir. Benzer şekilde 2019 yılı itibariyle Arktik bölge için de bilimsel seferler düzenlenmeye başlanmıştır. 2019 yılının sonunda konuyla ilgili ulusal bir irtibat noktası olarak TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi çatısı altında Kutup Araştırmaları Enstitüsü kurulmuştur.
2023 yılı itibariyle Antarktika’ya 7, Arktik’e ise 3 ulusal bilim seferi düzenlenmiştir. Bu çalışmalar sonucunda 32 üniversite ve 21 kurumla işbirliği içinde 100’den fazla bilim insanı kutup bölgelerinde bilimsel çalışmalarını gerçekleştirme fırsatı bulmuştur. Bu çalışmalar sonucunda 200’den fazla bilimsel çıktı ile kutup bilimleri literatürüne katkıda bulunulmuştur. Ülkemizdeki kutup araştırmalarına ilgi duyan bilim insanlarını bir araya getirerek bir sinerji yaratmak ve etkileşimi arttırmak amacıyla kutup bilimleri sempozyumları her yıl gerçekleştirilmektedir. Bu sempozyumlarda kutup bölgelerinde saha çalışmalarını yürütmüş bilim insanları bulgularını paylaşmakta ve yeni proje sahipleri ise yapacakları çalışmaları detaylarıyla tanıtmaktadır. Diğer bir taraftan, küresel iklim değişikliği ve kutup bölgeleri hakkında toplumun bilgi ve farkındalığının arttırılması adına çeşitli faaliyetler düzenlenmektedir. Gerçekleştirilen kutup şenlikleri, fotoğraf ve resim sergileri, projeler, proje yarışmaları gibi etkinliklerle yaklaşık 4,5 milyon kişiye bu konular özelinde erişilmiştir.
Farklı ülkelerle yapılan ikili işbirliği anlaşmaları da hem yapılan çalışmaların verimliliğini arttırmakta, hem de bilim diplomasisi yoluyla ülkemizin uluslararası ilişkilerine katkı sağlamaktadır. Kutup bölgelerinde bilimsel ve lojistik işbirliği kapsamında 10 ülkeyle işbirliği anlaşması imzalanmış olup, yabancı bilim insanları ulusal seferlerimizde ağırlanmakta olup, Türk bilim insanları da Antarktika’nın farklı bölgelerinde bulunan araştırma istasyonlarında çalışma fırsatı elde etmektedir.
Nihai hedef olarak Türkiye’nin kutup bölgelerinde yapacağı yüksek nitelikli çalışmalarla, uluslararası kutup bilimleri literatürüne önemli katkılar sunan ve kutup bölgelerinin yönetişiminde söz sahibi olan ülkeler arasında yer alması hedeflenmektedir.